29 Ağustos 2013 Perşembe

Dukan Diyet Macerası.. Düşündürdükleri... Diyet Koçluğu - Danışmanlığı


Yeniden merhabalar..

Gönüllü Dukan misyonerliğim sürüyor.. yürüyen bir tanıtım afişi gibi hissediyorum bazen kendimi... özellikle eski hallerimi bilenlerin "gerçekten mi.. ya inanılmaz... nasıl yani" çığlıklarına alıştım...

Yaklaşık 1 senedir +- 4 kilo civarında oynasam da kilom genelde sabit gidiyor... evet tamam daha vermem gereken 8 kilo var ama verdiğim onca kilodan sonra bu da sıkı bir kontrolle 2-3 aylık bir şey...şimdilik yazın, özgürlüğün tadını çıkarıyorum... kalan kilolar için son disiplinli uygulamayı
kışa erteledim şimdilik...

Gezme mevsimindeyim işi bıraktığımdan beri... ruhumdaki gezenti, haşarı, yaramaz, meraklı çocuğu besliyorum.. deli dolu yollardayım işte.. git gelmişti.. ben de gidiyorum uzun, uzak :)) bol bol da dalıyorum, fotoğraflıyorum bence olanları...

Evet hayatımda ilk defa kilo verip geri almadım... teşekkürler, binlerce ve binlerce defa Mr Dukan... Seyahatlerde çok kasmadan.. arada yaptığım saf protein günleriyle.. yada bir
haftalık sıkı dukan kontrolü ile dengeleyebileceğimi öğrendiğimden beri keyfime diyecek yok... tat ala ala yediklerimin sonrasında pişmanlıklar yok... protein günü sabahlarında ya da sıkı dukan haftalarında bunu bir ceza olarak algılamak yok.. bu bir dengeleme sistemi ve öylesine de kolay... hayatla barışık... keyifle karışık... bence öyle yani :))

Gençliğimde, hemen bütün hekimlik yıllarımda, yöneticilik döneminde obezite, zayıflama ve wellness konuları hep özel ilgi alanımdaydı... bazen kişiler merakım ( malum nedenlerle :)))))  ) bazen de yönetici gözlüğümle ne kadar yayın, yazı, bilgi varsa okudum inceledim... Ne kadar da umutsuzdu tüm istatistikler...

Obezitenin neden olduğu diyabetin tedavisinin ancak bariatrik cerrahi ( zayıflama amaçlı ameliyatlar, kelepçe, mide küçültme, bypass vs) ile mümkün olduğu, diyet yada ömür boyu yapılan rejimlerin asla başarılı olamadığı konuşuluyordu toplantılarda..

Verilen kiloların, sadece 1 sene sonra bile, kalıca olarak korunma şansı % 15 civarındaydı maalesef...

Spor salonlarına kayıt yaptıranların devam etme oranı %15-25 arasındaydı...

Peki neden böyleydi... başlangıçtaki kararlılıklar, motivasyon, disiplin nerede kaybediliyordu...

Evet kilo vermek kolay değil.. ama öyle aman aman zor da değil... ne kadar istediğinize bakıyor... hangi diyeti yaparsanız yapın, ciddi bir metabolizma sorununuz yoksa yada çok absürd bir yöntem kullanmadıysanız öyle böyle kilo veriyorsunuz.. az yada çok kilo verebiliyor insan... biraz disiplin, biraz motivasyon yetiyor...

Ama asıl zor olan bunları korumak... yeniden başa dönmemek... yeni beden imajını içselleştirip ona uygun yaşayabilmek.. işe bunu başaranlar sadece 100 kişide 15 kişi... üzücü ve ürkütücü bir istatistik... daha baştan insanın " yeniden geri alacaksam bu kiloları neden vereyim ki" diyesi geliyor değil mi...

Öyle olmak zorunda değil... bu başarıyı arttırmanın yolları olmalı ve var gerçekten... Dukanın kendi Web sitesinden yayınlanan istatistiklerde ( başka kaynak olmadığından güvenmek zorundayız sanırım..) bu oran % 60 ların üzerinde... bu da bu diyetin esnek ve sürdürülebilir yapısından kaynaklanıyor.. Dukan koçluğu da destek oluyor tabii...

Konu hakkında okuyup araştırırken ve son yıllarda tanıştığım "Koçluk" bilgileriyle de harmanlayınca yepyeni bir düşünce belirdi içimde... evet dünya da sağlık koçluğu, hastaların yakın takibi, motivasyonun sürdürülmesi, hedeflere ulaşırken yapılan yol arkadaşlıkları ile inanılmaz sonuçların alındığı, bir çok yazının ortak sonuç değerlendirmesiydi... sağlık koçluğu bu haliyle diyet koçluğu olarak uygulanabilirdi... hem de dukan yöntemi ile kişiler kendileri tam katılımcı olacaklar, ve kendi yollarında güvenle ilerleyeceklerdi... Dukan bu yaklaşıma en uygun diyet modeliydi...

Koçlarla çalışan kişiler nasıl kendi hedeflerini kendileri koyuyorsa, bu diyette somut hedef kilo olarak belliydi... Haftalık görüşmelerde koçlar çalıştıkları kişilerle sohbet ederken kazanılan farkındalıklar ve yeni soluklarla nice tıkanıklıklar açılıyor, motivasyon ve iç enerji tazeleniyordu... işte bu bile diyet yapanlara yol arkadaşlığı yapmak için anlamlı bir nedendi... benzer konu spor alışkanlıklarının yerleştirilmesi, sağlıklı yaşamak vs gibi bir çok konuda olabilir... Maksat istediğimiz, "Türk gibi başladığımız" :)) ve başlangıçta inanılmaz motive ve istekli olduğumuz bu konularda bunu sürdürülebilir kılmaktı..

Neden olmasın dedim... Ben bir de üstüne bir hekimim... zaman zaman Dukan'da da kendime göre değişiklikler hep yaptım, yapmaktayım... Yine bu konuda KOÇ-Danışman rolü de olabilir... Bunca bilgi, bunca denenmiş yöntem... bunca birikim.. bunca misyonerlik ruhu hem de pozitif bir yöne aktarılmış olur...

Bu konuyu sizlerin de görüşlerinize sunuyorum... Özellikle koçluğu bilenler, bu konuda deneyimi olanlar benimle paylaşırlarsa sevinirim... bu arada vaktim uygun oldukça, tabii ancak sınırlı sayıda Dukan dostuna skype aracılığıyla yada yüz yüze koçluk-danışmanlık yapabilirim... misyoner ruhumun devamı olarak... belki onlar da bir gün bana bir kahve ısmarlarlar :)))

Samimi düşüncelerinizi, olumlu ya da olumsuz paylaşırsanız sevinirim...

Sevgiler.. iyi bakın kendinize, bol şans olsun hepimize

Sema



5 Mayıs 2013 Pazar

Yeniden Merhaba...

Uzun bir ara oldu yine... bir de daha sık yazma sözlerime rağmen, yazamadım... biliyorum... affola...

Son 2-3 ay... öyle hızlı değişti ki her şey... ben de değiştim peşi sıra... aylardır kararlıydım... yapmak istediğim ne çok şey vardı... benden yepyeni ben çıkarmıştım ya ortaya... işte bu yeni benin içi içine sığmıyordu... öyle çok zamanı ıskalamışken.. zaman böylesi hızla akıp giderken... "git gelmeleri" öyle sık olmaya başladı ki... sormayın...

Evet ya... artık fazla kiloların büyük kısmı gitmişti... yeni bir enerji ile bakıyordum hayata... yapılabilecekler sofrası önümdeydi çeşit çeşit alternatiflerle... sadece bir cesaret atlamak gerekliydi... işte öyle..

Sonunda atladım ben de... senelerdir yaptığım, aslında yaparken çok da keyif aldığım, başarılı hissettiğim işimin güvenli limanından demir aldım... seyirdeyim şu aralar... biraz eğitim, biraz koçluk, biraz dalış, biraz iş... bakalım yelkenlerimi hangi rüzgarlar dolduracak... çok heyecanlıyım... ama bir o kadar da gururluyum kendimle... sonunda başardım... güvenli limandan çıkabildim diye....

Neler mi yaptım bu arada.... Önce Endonezya Lembeh te su altı fotoğraf workshop'undaydım 10 gün... müthişti... acayip eğlendim... yine çocuk oldum su altında... sonra Amerika... biraz iş biraz gezi... Annapolis de yelken bile yaptım... Amerika'da diyet uygulamalarını da inceledim bu arada... kitaplara dergilere baktım... Sonrası bir kongre için Antalya'daydım...

Vee sonunda geçen hafta döndüm yine şehrime.... Dukan ne oldu diyorsunuz dimi.. :((( maalesef önce Endonezya da zaten çok seçenek yoktu yemek konusunda... dalışlarda ne bulursak yedik... Amerika da ben biraz da kendime izin verip baştan çıktım.... döndüğümde ödem falan derken maalesef +4 kilo durumundaydım.. bu hafta bir sıkı seyir haftası... -2 oldu bile...

Yani yine, yeniden ve tekrar... Çok yaşa sen Dukan Diyetim... bu gibi durumlarda tekrar toparlanamaz ve kilo alımını sürdürürdüm eskiden... ama bu diyetle, yoldan çıksa bile insan... yeniden yola dönmesi kolay oluyor... depresyon kuyularında boğulmadan, suçluluk duymadan, hatta üstüne bir de kendinle barışık olma durumunda... inanılmaz...

Gerçekten.. bu "kontrol bende" duygusuna bayılıyorum...

Buradayım sonunda.... son tatilden kalan 2 kilo ile birlikte vermem gereken 7-8 kilo var daha... biz şuna bir 10 kilo diyelim... :))) sizinle paylaşarak, keyif keyif verelim...

Şimdilik bu kadar olsun... iyi seyirler olsun hepimize...
Sevgiyle

22 Mart 2013 Cuma

Öncesi .... Sonrası (2)....Dukan Diyetim ve ben :))



ÖNCESİ SONRASI.... ORTAYA KARIŞIK... İŞTE BEN



Son öncesi sonrası yazısının üzerinden yaklaşık 9 ay geçmiş... ben de bir yenisinin uygun olacağını düşündüm... o zamana göre sanırım 12 kilo daha zayıfım....

Ve şu günlerde diyeti yine kurallarına uyarak, disiplin içinde uygulayıp kalan son 7-8 kiloyu da verip artık tam anlamıyla güçlendirme ve koruma çeşitlemelerine geçmek istiyorum...

Yaklaşık 6 aydır kilo verip almıyorum... bu bile tek başına bir başarı değil mi...

Bu son diyet aşamamı da, olabildiğince günlük olarak sizlerle paylaşacağım yediklerimle birlikte... bu nedenle de motivasyon olsun diye..... 2. bir öncesi sonrası yapayım dedim... :)))


2009
2013

Bol şans olsun hepimize..... Sevgiyle..... :)))

21 Mart 2013 Perşembe

Dukan Diyetinden öğrendiklerim...

Ne çok şey var aslında...

Senelerce eski klasik diyetlerle debelendikten sonra, hayatıma dukan diyeti ile giren yeni alışkanlıklarım.... ve aylardır kilo almadan devam etmemi sağlayan sistem... kulağa inanılmaz geliyor değil mi? ama inanın gerçek hepsi...

Öncelikle PROTEİN konusu; üzerinde en çok spekülasyon yapılan konu... oysa yağsız olmak şartıyla normal beslenmede protein oranlarının % 50 - 60 olmasının kanıtlanmış bir yan etkisi yok... ve yine oysa, karbonhidratların hemen hepsinin aşırı tüketimindeki toksik etkileri artık çok net biliniyor.... öyle olduğu halde bilim dünyası hala, biraz daha yüksek proteinle beslenmeye mesafeli yaklaşıyor... daha çok araştırmak, çalışma yapmak ve sevgili proteinimizi bu zandan kurtarmak gerekiyor bence... :))))

Günlük beslenme rutininde bile, yenilen proteini biraz arttırıp karbonhidratlara biraz dikkat etmek  kilo kontrolünde inanılmaz işe yarıyor.... yaşanarak denenmiştir gerçekten....

YULAF KEPEĞİ ile tanıştık hep birlikte... ekmeğine, kekine alıştık.... uzun süre tok tutan, kan şekerini oynatmayan, B vitamini deposu sevgili yulaf kepeği... hoş geldin, iyi ki geldin mutfağıma...

MEYVALAR VE GERÇEK... evet... çocukluğumuzdan beri meyvaların faydalarını öğrendik, öğrettik... dost meyvalar... ne kadar çok yersen o kadar faydalı... klasik diyetlerde bazı öğünleri ve ara öğünleri sadece meyva yedik... ne büyük hataymış... fruktozun da masum olmadığını böylece öğrendik... ortalıkta fruktoz, sakkaroz ya da glikoz fazlaca dolaşmazsa meğer vücut nasıl da rahatlıyormuş... dokular toparlanıyormuş... cilt daha bir güzelleşiyormuş... hem kilo verip hem de bunu yaşamak harika bir duygu.... bence süreç tam da anti metabolik sendrom gibi çalışıyor.... doğrudan göbekten kilo veriyorsunuz... harika değilmi???

SEBZELER; doğru kullanılırsa vücudun meyvalara ihtiyacı kalmadan tüm vitaminini minarelini karşılıyorlarmış... sebzelerin de vitamin içeriklerini dukan diyetiyle fark ettim gerçekten...

SÜT TOZU nu un yerine kullanarak ve sağlıklı tatlandırıcılar ve aromalarla inanılmaz çeşitte tatlı, bisküvi, kek vs yapılabileceğini... diyet yapmanın damak tadından vazgeçmek olmadığını, hatta aç kalmak hiç olmadığını da öğrendim....

Bunlar ilk aklıma gelenler.... "dukan diyeti zararlı ve zor " diyenler için yazayım dedim tekrar tekrar :))

İyi ki tanışmışım dukan diyeti ile.... teşekkürler Mr Dukan :)

Sevgiyle...

10 Mart 2013 Pazar

Yine bir bahar.. yine yeni bir yeniden...

Uzun ara yine... affola...

Hayatın bazı dönemeçleri vardır hani... zorlarsın zorlanırsın... Karışırsın hatta karıştırırsın....
Siyah-beyaz olmayan gri günlerdir onlar...
Kararlar alırsın, bazen kararlar seni alır....
İşte öyle günlerdeydim son aylarda...

Dukan diyetimi tam uygulayamasam da, aralıklı ayarlamalarla bir iki kiloluk oynamalarla geçti bu sıkıntılı aylar...

Bugün nefis bir bahar güneşi... ballıbabalar... dallardaki taze bahar çiçekleri... minicik gururlu mineler... bahar evet nihayet bahar.... öyle iyi geldi ki bana...hadi sen de çiçeklen artık der gibi...

Ben de öncelikle buradan başlamaya karar verdim...

Yeni bir başlangıç için merhaba...

Daha vermem gereken 6-7 kilo var... yeniden disipline olup öncelikle onu vermeli... daha çok okuyup, diyet felsefi konusu araştırılmalı ve sizlerle paylaşılmalı... sözünü verdiğim anket sonuçlarını toparlanmalı... çok katılım da olmadı... belki yeni bir dizi çalışma planlanmalı... dukan  diyeti bunu hak ediyor... daha çok inanıp güvenmemiz için... sevdiklerimize önerirken içimizin daha da rahat etmesi için...

İşte böyle bir "YAPILACAKLAR" listesiyle geldi bahar...
Daha çok yazacağım...  yaşananları, duyguları, çıkarımları paylaşmak önemli... daha çok paylaşacağım...

Bahar günlerinin tadını çıkaralım... bakın dallarımız nasıl da heyecanlı... hep birlikte yeniden çiçek açalım...

Sevgilerimle....


Öyle bir tebessüm olsun ki yüzünde..
En çocuk hallerin ağırbaşlı kalsın...
Öyle bir gülümse ki hayata...
Nedenini bilemeyenlere bir acaba...
Bahar ekmiş yüreklere bir merhaba...
Ve tüm yenidenlere umutlar katsın...

Sema....



9 Ocak 2013 Çarşamba

Dukan Diyeti varken niye bu kiloları taşımak zorunda kalsın ki insan???


Gerçekten anlatabilsek keşke... her gün kaç kişiye anlatmaya çalışıyorum... tekrar tekrar....

Ameliyatımdan sonra, onca hipotiroid sıkıntılarıma rağmen kilo almadıysam... Sağ ol sevgili Dukan... daha ne diyeyim...

Ama nedense bir direnç var... belki de ben de öyleydim önceden... kilolarımı taşırken önüme çıkan çözüm önerilerine mesafeliydim belki de... denemek ve başarısız olma korkusu mu...kilo veremeyeceğinden emin bilinçaltımız mı engel olan... belkide.... yoksa denemekten bile kaçmak niye... niye bu kadar zor kilolarına tutunmuş onca kişiyi ikna etmek... basit değil... biliyorum...

Daha önce de yazdım.... Kilolu olmak nasıl ki "SADECE YÜKSEK KALORİLİ BESLENMEK" değilse, zayıflamak da "SADECE DİYET YAPMAK" değil... beraberlerinde pek çok faktör var... sosyolojik, psikolojik, ergonomik, fizyolojik bir çok etmen içiçe... paket olarak... bonusları ve faturaları ile beraber.... basit değil... hiç değil... ondan bu zorlanmalarımız...

Kilolara tutunuyoruz bazen... bir şeylerin üstünü örtmek için... bazen ceza gibi bazen de ödül... intikam almak hatta bazen... çoğu zaman bir kaçış... kendimizden... yapabileceğimiz halde yapmadıklarımızdan... değiştirmeye korktuklarımızdan... bir özür kimi zaman... karışık... çok hemde...

Ayıklayıp bir bir ayrımında olmak da imkansız gibi... destek almayı bile düşünemiyor insan... öylece ömür boşa giden, gerçekçi olmayan, üste kilo aldıran diyet denemeleriyle geçiyor... hep gündemimizde.... ama asla gerçeğimizde olamıyor...

Bu döngü kırıldığında, arkası kolaylıkla geliyor...

İşte zor olan bu döngüyü, bu kargaşayı kırabilmek... ah anlatmanın kolay bir yolu olsa keşke...

Sevgiyle :))

4 Ocak 2013 Cuma

Zayıflamaya karar verdik.. peki bedenimizden izin aldık mı??

Gülmeyin hemen...
Yukarıda yazdıklarım ilk başta saçma gibi gelse de, inanın gerçek...

Biz, düşüncelerimiz, bedenimiz, beden algımız, kilo alma nedenlerimiz, kilolarımızla üstünü örttüklerimiz.. öyle karmaşık ki aslında... nasıl ki "kilo almak" kendi başına sadece kilo almak değil, zayıflamak da sadece " diyet yapmak" değil...

Beden algımız çoğunlukla gerçekten çok farklı... aynaya baktığımızda gördüklerimiz, gözümüzün alıştıkları, görmek istediklerimiz... ya da görmek bile istemediklerimiz...kendimizle yada bedenimizle ilgili algılarımız... aynaya bakıp "çok canım, daha neler..." demelerimiz... hepsi etkili kararlarımız ve zayıflama yolculuğumuzda....

Bir çok psikolojik, sosyolojik, psikosomatik ( psikolojik kökenli etkenlerin vücutta yarattığı bozukluklar) ve etyolojik etmen öylesine iç içe ki beden algımızda... işte diyette başarılı olma ya da hüsranla sonuçlanma arasındaki fark, tüm bu etmenleri görerek çözüm üretmekten geçiyor...

O nedenle; vücudu dinlemek, anlamak ve algılamak çok önemli... diyete başlamadan önce, "buna hazırmıyız, "ben" ne durumdayım, gerçekten istiyormuyum, zayıflarsam neler olacak, bu doğru zaman mı" sorularını kendimize sormalıyız.. kendi iç dünyamıza ve bedenimize, hatta belli organlarımıza konsantre olup "İZİN ALMALIYIZ"... çok önemli inanın...

Vücudumuz diyet ya da zayıflama yolculuğunda kendini stres de hissetmemeli... bu süreci... çok daha iyiye ulaşmak için yapılacak olan bu yolculuğu " BİR CEZA DEĞİL BİR ÖDÜL" olarak algılamalı.. yoksa boşuna oluyor bir çok gayret.. bol duraklamalı, dirençli dönemler yaşıyoruz.. biraz disiplin bozulunca hoppppp tüm verilenler geri geliyor...

Ben; diyet öncesi yapılacak bu psikolojik hazırlık döneminin önemini, bedenimizin ve beynimizin bu işe birlikte gönüllü baş koymasının, bu kararlılığın getireceği farklı yaşadım... deneyin siz de bana hak vereceksiniz.. bedenimizi korkutmayalım... bırakalım rahatlasın... bize destek olsun her anlamda...üçüncü bir kişiyi ikna eder gibi ikna edelim onu... ve izni olsun taaa içinden....

Teknik olarak çok zor yöntemleri yok bu işin... gözlerinizi kapatın, konsantre olun ve düşünün.. ya da bir beyaz kağıt alın yazarak anlatın... kendi kendinize, dingin, huzurlu bir ortam olsun yeter... sorun kendinize "İSTİYOR MUYUM, GERÇEKTEN... HAZIR MIYIM, GERÇEKTEN"...

Deneyin bence... farkı göreceksiniz...

Sevgiler :))

2 Ocak 2013 Çarşamba

Dukan Diyeti ile ilgili deneyimlerimiz....bilgi ve bulgularımız... hadi bir araya getirelim...

Yeni yılın ilk günleri.. herkese iyi yıllar... gönlümüzce olsun herşey...

Dukan Diyeti ve medikal süreçler ile ilgili geçen sene bir çalışma yapmayı düşünmüştüm ancak son ayların koşturmasından fırsat olamamıştı...

Dukan Diyetine başladıktan sonra, ilgili olan olmayan öyle çok tepki aldım ki.. hele hekim arkadaşlarım çok daha tedirgin ve eleştirisel yaklaşıyorlardı.. tamam onların bir kısmı ön yargı ile, bir kısmı Atkins diyeti ile karıştırdıkları için bu tepkileri veriyorlardı ancak haklı oldukları nokta ; DUKAN DİYET YÖNTEMİ HAKKINDA YAYINLANMIŞ, BİLİMSEL VERİLER ÇOK ÇOK AZDI... çok araştırdım elimden geldiğince... sevgili İlkay'a rica ettim bir chatt de koçlara sordu.. mail attık... ancak gelen yanıtlar çok yüzeysel, tanıtım broşürü lezzetindeydi maalesef... doğru dürüst yapılmış, hasta verileri ile desteklenmiş bir çalışmaya rastlayamadım... Oysa binlerce hastası ile Dr Dukan bunu kolaylıkla yapabilirdi ama yapmamıştı nedense... ya da tüm uğraşlarıma rağmEn, ben sonuçlara ulaşamadım... işte öyle :)

Hekim tarafım BUNU BİZ YAPABİLİRİZ dedi sonunda... sizlerin desteğiyle... tamam Dr Dukan bunu yapmamış... bu eksik... ama bizler; Türkiye de dukan diyet prensiplerini uygulayarak kolaylıkla kilo veren bizler, deneyimlerimizi birleştirirsek "BİLİMSEL BİR ÇALIŞMA" çıkarabiliriz, hem kendimiz hem de bu diyete kuşkuyla yaklaşan herkes aydınlanmış olur.. işte böyle düşünerek... çıktım yola... hayrola...

Sizlerden ricam, bu diyete başladığınızdan itibaren kan tahlil sonuçlarınızı, hekim takip hikayelerinizi, yaşadığınız sağlık sorunlarınızı, diyet sürelerinizi, verdiğiniz kilo miktarlarını benimle paylaşmanız... bunların çok özel bilgiler olduğunu da biliyorum... bunları bana gönderirken isimlerinizi söylemeniz de gerekmiyor... sadece toplu verilere girecek rakamları oluşturmak için her birinizin göndereceği bilgiler çok değerli olacak...bunları benimle paylaşırsanız çok sevinirim... ayrıca bana da sormak istediğiniz diyetle ilgili sağlık sorunlarına memnuniyetle yanıt veririm ya da hekim arkadaşlarıma danışarak sizi uygun şekilde yönlendirmeye çalışırım...

Bu çalışmanın anlamlı olabilmesi için en az 500 kişi ya ulaşmayı hedefliyorum... bu sayıya ulaşabilirsek bilimsel olarak çok değerli olacak.... hepinize şimdiden teşekkürler...

Bu çalışmaya katkı sağlamak isterseniz aşağıdaki soruların yanıtlarını mail yada mesaj olarak bana göndermeniz yeterli olacaktır...

budefadukandiyeti@yahoo.com.tr
semaakgun2@gmail.com
http://www.facebook.com/budefa.dukandiyeti?ref=tn_tnmn
http://www.facebook.com/pages/BU-DEFA-Dukan-Diyeti/296942993734168
http://budefadukandiyeti.blogspot.com/

Katkılarınız için hepinize şimdiden teşekkürler.... çok heyecanlıyım... umarım sonuç hepimizi mutlu eder :))

DUKAN DİYETİNDE;
1) Kaç kilo verdiniz ( öncesi sonrası kilonuz) boyunuz??, yaş, cinsiyet bilgileriniz?

2) Dukan Diyetine başlarken bildiğiniz bir hastalığınız varmıydı??

3) Diyete başlamadan doktor kontrolü ya da kan tahlili yaptırdınız mı? sonuçlarını  paylaşır mısınız

4) Diyet sürecinde doktora gittiniz ya da tahlil yaptırdınız mı? sonuçlarını paylaşır mısınız?

5) Bu diyetle ilgili bir sağlık sorunu yaşadınız mı?? ( saç dökülmesi, kaşıntı, halsizlik, kabızlık, uykusuzluk, depresyon, vs?) bu konuda neler yaptınız??

6) Dukan Diyeti sırasında adet görmenizde bir düzensizlik oldu mu? ne kadar sürdü?

7) Kilo verdikten sonra sağlık sorunlarınızda ve yaşam kalitenizde nasıl değişiklikler oldu?

8) Diyet sürecinde önerilen şekilde mi beslendiniz? kaçamak sıklığınızı ve kaçamaklarınızın ciddiyetini göz önüne alarak bu durumu genel olarak 0 ve 5 arasında puanlar mısınız (
              0: hiç kaçamak yok,
              1: çok çok az kaçamak yaptım,
              2: ara sıra kaçamaklarım oldu ama çok ciddi değillerdi,
              3: arasıra kaçamak yaptım ve ölçüyü aştım,
              4; sık sık önerilenlerin dışına çıktım
              5: sıklıkla önerilenlerin dışında önemli ölçülerde kaçamak ve farklı beslenmelerim oldu)

9) Dukan Diyeti konusunda genel düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız?...




Sevgilerimle...

Not: Burada sormayı unuttuğum ve eklemek isteyeceğiniz herhangi bir konu ya da spesifik bir soru varsa ayrıca belirtirseniz çok sevinirim... katkılarınızdan dolayı tekrar teşekkür ederim...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...