20 Haziran 2012 Çarşamba

42 beden ve sonrası... :(((

Dün bir yazı okudum bununla ilgili...

 42 beden sonrası hissedilenler.... evet ya.. :(( aynıyla vakiii... dedim yazmam gerekli...

Öyle dimi... bunu yaşamış hangi hatun kişi unutabilir ki o deneyimi... küme düşmek gibi... alınan kilolarla beraber yaşanan utanma hissine, bir de belli mağazalara mahkumiyet eklenir..

"Trend, moda, modern, stil, güncel, vsvsvsv" sözcükleri olmayacaktır.. büyük beden çalışan mağazaları araştırırsınız çaktırmadan... hele 50 - 52 sonrası hepten felaketiniz olur.. evet artık siz değil, sığmayı becerdiğiniz kıyafetler belirler nasıl giyineceğinizi, tarzınızı... renk tercihleriniz bile sınırlıdır.. Aynalardan kaçarsınız... kendinizden kaçtığınız gibi...

Bu durumlarla başa çıkmak zaten yeterince zorken... bir de standart mağazaların işgüzar görevlileri çıkar karşınız... inciten, hatta kabalaşan tarzlarıyla; "bizde size uyabilecek bir şey yok" "siz en iyisi büyük bedenlere bakın" "hayır, elinizdeki size uymaz".. bu sonuncusunda artık çıldırırsınız.. ya kardeşim başkasına bakıyor olamaz mıyım yani.."bu modeller 42 ye kadar" "biz maalesef NORMAL bedenlerde çalışıyoruz, size uymaz"....

Sanki kilolu kişiler uzaydan gönderiliyor...o kadar anormalmiş gibi.. yabancı hissetmeniz gerekli gibi.... ötekiymiş gibi... ve giderek artan bir aşağıya çekme çabası....


Bu öyküler uzar gider... başınızı önünüze eğersiniz... dilinizin ucuna gelen bir sürü şeyi söyleyemezsiniz... zaten kilo konusunda iç çatışmanız yeterince ağırdır, satıcılara hak ettiği yanıtları vermekten alıkoyar sizi... işte öyle çıkarsınız o mağazalardan... sanki yasak bölgeye izinsiz girmiş gibi.... hakkın olmadan uzanmış gibi... evet artık ait olmadığın yerlere girdiğinde böyle davranacaklardır sana... artık farklı bir dünyaya merhaba.... büyük bedenlerin, şişmanların dünyasına hoş gelirsiniz...

Evet araya sora bulursun o mağazaları... ama çoğunlukla nasıl bir hayal kırıklığı... o modelleri tasarlayanlar bu bedenlerde olmuş mudur diye meraklanırsın... o ne rüküş dizaynlardır öyle... sade bir kot istersin.. ya simli ya çiçekli.. eline aldığın her şey ya fırfırlı ya iri iri desenli... tanrımmmm dersin nereye düştüm ben.. feminen desen değil, seksi desen asla değil, resmi desen nerdeeee... ama mahkum bir şekilde seçmeye çalışırsın... üstüne olanlardan tarz yaratmaya çabalarsın yeniden... içine sinmese de....


İşte böyle...42 beden sonrası tam bir bunalım ve depresyon dönemi... ve bunu bilinçli besleyen zayıflama sektörü...kendinizi kötü hissetmeniz için her şey hazır, planlanmış sanki.. mağazalar, tv, yazılı basın, sosyal ağlar, vsvsvs... her yerden yağar kesintisiz.... tam bir mahalle baskısı.. hiç adil değil.. hiç değil ..

Bunları düşününce içimdeki isyankar kız "HAYIRRRRRRR" diye bağırıyor... kilo vermeyi durdurup bununla bir aktivist gibi uğraşasım geliyor... " Kilom beni ilgilendirir, size ne, kime ne" kampanyalarında başı bile çekebilirim... yada ben hem bu konuda mücadele edeyim hem de kilo vereyim.... bunca kilo ile vedalaşmış birisi olarak belki de sözlerim ciddiye alınır... ne dersiniz...

Sevgiyle.....

9 yorum:

  1. tebrikler yazılarınız için...benim sayfama da beklerim...varsay.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. Buyuk beden magazalari hakkindaki yorumlariniz ne kadar dogru.Nasil tasarimcilar calistiriyorlar ben de merak icindeyim.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Buyuk beden magazalari hakkindaki yorumlariniz ne kadar dogru.Nasil tasarimcilar calistiriyorlar ben de merak icindeyim.Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dimi ama... bu konuda bizlere danışmalılar en azından :)))))

      Sil
  4. Yine çok harika bir yazı.Siz yazarmısınız? :) gerçekten bilmiyorum ama yazılarınız çok akıcı ve edebi ayrıca çok içten ve samimi :=)
    Hep buralarda olun.
    sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fulyacım, yazıları beğenmene sevindim :)) hayır tabii ki yazar değilim ama yazmayı seviyorum.. bir bloğum daha var, yazı bloğu http://icimdenyazmakgeldi.blogspot.com/
      umarım bu link açılır :)) ilgini çekerse....her iki blogda da içimden geleni yazıyorum aslında.. yaşadıklarımı, hissettiklerimi, samimi... bunu hissettirebiliyorsam ne mutlu bana...sevgilerimle... :))

      Sil
  5. Çok haklısınız gerçekten. Hele Genç Büyük Beden diye bir kavram yaratmışlar ama anlamaktan uzaklar. Bu yüzden ben dikiş öğrendim. Kendime yakıştığını bildiğim modelleri kendim dikmeye çalışıyorum fırsatım olursa. Gerçi o zaman da kumaşçılarda aynı problemle karşılaşıyorsunuz. Mağazalarda dikilmiş haliyle gördüğümüz modern, rahat kumaşlar nedense uğramıyor kumaşçılara.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet haklısınız... ben de uzun uzun esneyebilen modern kumaşlar aradım kalem etekler yaptırabilmek için... bizler birleşip bir marka mı yaratsak acaba :)))))) sevgiyle

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...