İşte bu gri soğuk günler benim için diyetime konsantre olma şansı verdi... senelerdir yapamadığım şekilde kendime kilolarıma ve sağlığıma odaklanacak bir zaman aralığı gibi oldu... 6 senedir sürekli hareket halinde olmak, tekne hayatı, geziler, planlamalar, deniz, seyir vs derken unuttuğum kendi hallerime döndüm... bu zor zamanları böylece yararlı bir şeylerle doldurdum, kendimi yeniden toparlama fırsatı bana iyi geldi...
İnsanoğlun alışamayacağı hiç bir durum yoktur der sosyolog ve psikologlar... haklılardır kim bilir... Ama bazen elde olanlarla yapılabileceklere odaklanmak, yapamadıklarımıza vahlanmaktan daha iyi olabilir değil mi? sürekli şikayet etmenin, değiştiremeyeceğimiz şeylere dertlenmenin bize de çevremize de faydası yok... Ama elde olanlara farklı gözlerle bakabilmek, eldeki seçeneklerle yapabileceklerimizi çeşitlendirmek bazen çok farklı ufuklar açabiliyor...
Hani tıpkı dolapta olan gıdalardan yapabileceğimiz en iyi lezzetleri çıkarabilmek gibi... yaratıcılığımızla kimbilir neler neler üretebiliriz... Bir kere deneyelim yeter... Birde bunları yapabilmiş üretebilmiş olamanın getirdiği o başarı hissi... paha biçilmezdir....
Hadi ama... birakın şikayet etmeyi... tüm kısıtlılılara, zorlanmalara, zorlanmalara rağmen yapabileceklerimize odaklanalım...Düşünün bakalım... Neler yaptığınızı bana da yazın emi...
Sevginin aktığı daha nice yıllarımız olsun... Sevgiyle... sevdiklerimizle...